MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız: Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı denetim mekanizması yok
MHP Hukuk ve Seçimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, “Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı bir denetim mekanizmasının olmaması önemli bir eksikliktir. Hukuk normlarının belirlenmesi akıl işi değildir. Anayasa Mahkemesi yargı aktivizmi yapamaz. Yasama organının, mevcut olanın yerine geçerek norm yaratamaz. Normu yok sayamaz, anayasayı yeniden yorumlayamaz. Suç ve ceza politikasının belirlenmesi, Anayasa Mahkemesi kararlarında da sıklıkla belirtildiği gibi yasa koyucu olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin takdirindedir.”
Yargıtay 3’üncü Ceza Dairesi, bugün akşam saatlerinde TİP Hatay Milletvekili Can Atalay’ın “seçilme hakkı” ile “kişi hürriyeti ve güvenliği” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’nin kararına uymama kararı verdi. Daire, ihlal kararına oy veren Anayasa Mahkemesi üyeleri hakkında “yargı aktivistliği” suçlamasıyla suç duyurusunda bulundu. Bakanlık, Atalay’ın üyeliğinin azaltılmasına ilişkin sürecin başlatılması yönündeki kararı da TBMM Başkanlığı’na gönderdi.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi bugün söz konusu kararı verdi. Karar akşam saatlerinde kamuoyuyla paylaşıldı.
MHP Hukuk ve Seçimden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
“Ceza kanunlarının yorumlanması takdiri tamamen ceza hâkimlerine bırakılmıştır. Hâkim yargısal faaliyetlerin ayrılmaz bir parçasıdır. Hâkim soruna sakin ve duygusuz bir şekilde yaklaşarak sorunu çözmeye ve doğru sonuca ulaşmaya çalışır. metne dayalı dar bir yorumla ve yasa koyucunun iradesini ortaya koyan amaca dayalı bir yorumla.
Anayasa Mahkemesi kararlarının gücünü başka bir hukuki otoritenin denetimine tabi olmamasından veya herkesi bağlamasından değil, uzman ve dengeli hukuk ilişkilerinden alması gerekir. Hukukun üstünlüğü uygulayıcının elinde değişmemelidir. Anayasanın yargıçların söylediği şey olduğu söylenebilir mi?
Kuvvetler ayrılığı ilkesi çeşitli şekillerde zayıflatılabilir. Bunlardan biri yargı aktivizmidir. Yargı aktivizmi bazen yasama organının etkisizliği, bazen yasama kararlarının iptali, bazen de yargının yasama organının yerini alması şeklinde karşımıza çıkmaktadır.
Anayasa Mahkemesi kararlarına karşı bir inceleme sisteminin bulunmaması önemli bir eksikliktir. Yasal normları belirlemek bir akıl yürütme sorunu değildir. Anayasa Mahkemesinde yargısal aktivizm olamaz. Yasama organı, organın yerini alarak bir norm oluşturamaz, mevcut normu göz ardı edemez ve anayasayı yeniden yorumlayamaz. “Suç ve ceza politikasının belirlenmesi, Anayasa Mahkemesi kararlarında da sıklıkla belirtildiği gibi yasa koyucu olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin takdirindedir.”
